Birleşik Krallık’a bağlı dört ülkeden birisi olan İskoçya, Avrupa’nın turbalık alanlarının yüzde 7’sini barındırmaktır ancak iklim krizinin etkilerine rağmen ülkedeki turbalık alanların avcılık ve otlatma amacıyla bilinçli olarak yakılması devam etmektedir.

İskoçya‘da turbalık alanlar “Muirburn” olarak bilinen bir uygulama kapsamında, ekim ayından nisan ortasına kadar kasıtlı olarak yakılıyor. Uygulama kuş avcıları ve koyun otlatan çiftçiler tarafından desteklenen bir uygulama olsa da turbalıkların yakılması hem ekolojik dengeyi bozmakta hem de iklim krizine de büyük bir katkıda bulunmaktadır. İskoçya’nın 140 yıllık sera gazı emisyonlarına eşdeğer olan 1,7 milyar ton karbon depolayan turbalıklar yakıldığında emdiği karbonu atmosfere vermektedir. Bu karbon deposunu korumak ise kritik önem taşımaktadır.

Sağlıklı bir turbalık, turba olarak bilinen kısmen ayrışmış bitki maddesinden oluşan ıslak ve süngerimsi bir alanı ifade etmektedir. Dünya çapındaki ormanların iki katı kadar karbon depolayan bu özel alan, yangından zarar görmesi halinde tuttukları karbonu serbest bırakarak bu kez dünyanın ısınmasına katkıda bulunuyor.

Turbalık yakmak, Muirburn Yasası olarak bilinen ve yasal kısıtlamaları belirleyen bir dizi kurala tabidir. İskoçya’daki bozkır yangınlarının ise neredeyse üçte biri turbalıklarda meydana geliyor. İskoçya’da her yıl ortalama 1.900 hektar turbalık yanıyor. 2017 yılında bu yönetmelik, turbalıklarda yakılan yangınların önlenmesini önerecek şekilde revize edilmişti. Ancak pek çok arazinin sahibi ve arazi yöneticisi yasaya ve kurallara aykırı olarak turbalık yangını çıkarmaya devam ediyor.

Kasım 2023’te İskoç Parlamentosu, Yaban Hayatı Yönetimi ve Muirburn yasa tasarısının genel ilkelerini kabul ettiği yasa, bozkırları yakması ve turbalıklarda yakılmayı kısıtlaması için lisans gerektiriyor.

İskoç hükümeti, iklim değişikliği planı ile 2030 yılına kadar en az 250.000 hektarlık bozulmuş turbalık alanını eski haline döndürmeyi amaçlıyor ve söz konusu olan alanın beşte birinin bile restore edilmesi halinde karbon depolaması, su kalitesinin iyileştirilmesi ve yaban hayatı habitatı için 80 ila 288 milyon sterlin tutarında katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.